Nâzim Hikmet ile ilgili saptayabildigimiz davalarin sayisi on birdir; ilk kez 1925 yilinda yargilanmisti, daha sonra, neredeyse iki yilda bir mahkeme önüne çikti. Bazi yillarda ise, iki hatta üç kez yargilandigi oldu. Hakkindaki son yargilama 1938 yilinda yapildi Bu yargilamalara bagli olarak toplam otuz dört yila yakin agir hapis cezasina mahkum edildi. Çesitli tarihlerde çikarilan af yasalari nedeniyle, bu cezalarin yalnizca on alti yila yakini infaz edildi. Verilen cezalardan on üç yilini ise, araliksiz olarak çekti. Emniyet Müdürlüklerindeki ya da Harp Okulu ve Erkin Zirhlisi’ndaki gözalti uygulamalarini saymazsak, İstanbul, Ankara, Bursa, Rize ve Çankiri illerindeki askeri ve sivil olmak üzere çesitli tutukevi ve cezaevlerinde tutuldu. Davalarinin hukuki konusu, esas itibariyle, ya “komünistlige tahrik” ya da “kanunun cürüm addettigi fiili övmek” suçlamalariyla ilgiliydi.Yargilanan eylem ise, daha çok gizli örgüt veya yayin çalismasi olarak formüle edilmisti (3). Ancak, Nâzim davalarindaki eylemlerin hukuki nitelendirilmesi, yürürlükteki yasalar bakimindan sürekli tartisma konusu oldu(4). Bu tartismalar, çogunlukla “komünistligi tahrik” ya da gizli komünist örgüt kurma yönündeki mahkumiyet kararlarina iliskindi (konusu “kanunun cürüm addettigi fiili övmek” olan davalarla ilgili tartismalar agirlik tasimamaktadir. Çünkü bu suçlamalar nedeniyle verilmis bir mahkûmiyet karari yoktur. 1929 1931 yilindaki yargilamalarda oldugu gibi.) Bu ilk saptamalarimizin ardindan, Nâzim’in davalarinin hukuki konusu olan “komünistlige tahrik” ya da “gizli komünist örgüt kurma.