“Üşüdün mü?” diye sordun ve sonra kollarına alıp ısıttın beni.
Huzur bulan tüm vücudum bir ara açıverdi tek tek çiçeklerini...
Derken denizlerin ötelerinden Gelen kuşlar çınlattılar içimi.
Lodosa tutulmuş ürkek vişne, ben verdim sana bütün çiçeklerimi.
Bugün beni yalnız koyup bu karda nerelerde geziyorsun, serseri?
Yitirdin mi yoksa geçen yıllarda “Üşüdün mü?” dedirten o cevheri?
Şimdi ortalığa kış hakim yine Beyazlıkla, ıssızlıkla, hışımla...
Ve ben aceleci acemi vişne titriyorum yanık yapraklarımla.