Ayasofya nedir Ayasofya nin kisa tarihi bilgileri.
2020-07-12T17:28:21 ♥ Güncelleme ♥ Tarihi
Atatürk 1934'te Ayasofya yi müzeye çevrildigi gun bugun ise neden geri cami oldu iste detaylar
Ayasofya adindaki "aya" sözcügü "kutsal, azize",
"sofya" sözcügüyse herhangi bir kimsenin adi olmayip Eski Yunancada "bilgelik"
anlamindaki sophos sözcügünden gelir.
Günümüzde görülen Ayasofya binasi, aslinda ayni yere
üçüncü kez insa edilen kilise oldugundan
"Üçüncü Ayasofya" olarak da
bilinir. İlk iki kilise isyanlar sirasinda yikilmistir. Döneminin en genis kubbesi olan Ayasofya’nin merkezî kubbesi,
Bizans döneminde birçok kez çökmüs, Mimar Sinan’in binaya istinat duvarlarini eklemesinden itibaren hiç çökmemistir
Dolayisiyla "aya sofya" adi "kutsal bilgelik" ya da "ilahî bilgelik" anlamina gelmekte olup Ortodoksluk mezhebinde Tanri'nin üç niteliginden biri sayilir. 6. yüzyilin ünlü bilim adamlari, fizikçi Miletli İsidoros ve Trallesli matematikçi Anthemius'un yönettigi Ayasofya’nin insaatinda yaklasik 10.000 isçinin çalistigi, ve I. Justinianus'un bu is için büyük bir servet harcadigi belirtilir. Bu çok eski binanin bir özelligi, yapiminda kullanilan bazi sütun, kapi ve taslarin binadan daha eski yapi ve tapinaklardan getirilmis olmasidir.
Ayasofya (Yunanca: Aγία Σοφία [Agía Sofía], Latince: Sancta Sophia veya Sancta Sapientia) ya da resmî adiyla Ayasofya-i Kebir Camii,
İstanbul'da bir cami, eski bazilika ve eski müze. Bizans İmparatoru I.
Justinianus tarafindan, 532-537 yillari arasinda İstanbul'un tarihî yarimadasindaki eski sehir merkezine insa ettirilmis, bazilika planli bir patrik katedrali olup 1453 yilinda İstanbul'un Osmanlilar tarafindan fethedilmesinden sonra Fatih Sultan Mehmet tarafindan camiye dönüstürülmüstür. 1935 yilindan 2020 yilina kadar müze olarak hizmet vermistir.
2020 yilinda cumhurbaskanligi kararnamesiyle tekrar cami statüsü kazanmistir. Ayasofya, mimari bakimdan merkezî plani birlestiren kubbeli bazilika tipinde bir yapi olup kubbe geçisi ve tasiyici sistem özellikleriyle, mimarlik tarihinde önemli bir dönüm noktasi olarak ele alinir.
Bizans döneminde Ayasofya, büyük bir "kutsal emanetler" zenginligine sahipti. Bu emanetlerden biri de 15 metre yüksekligindeki gümüs ikonostasistiKonstantinopolis Patrigi'nin patrik kilisesi ve Ortodoks Kilisesi'nin bin yil boyunca merkezi olan Ayasofya, 1054 yilinda Patrik I. Mihail Kirularios'un Papa IX. Leo tarafindan aforoz edilmesine sahitlik etmis olup bu olay, genel olarak Schisma'nin, yani Dogu ve Bati kiliselerinin ayrilmasinin baslangici sayilir
1453’te kilise camiye dönüstürüldükten sonra Osmanli sultani Fatih Sultan Mehmet’in gösterdigi hosgörüyle mozaiklerinden insan figürleri içerenler tahrip edilmemis (içermeyenlerse oldugu gibi birakilmistir), yalnizca ince bir sivayla kaplanmis ve yüzyillarca siva altinda kalan mozaikler, bu sayede dogal ve yapay tahribattan kurtulabilmistir. Cami, müzeye dönüstürülürken sivalarin bir kismi çikarilmis ve mozaikler yine gün isigina çikarilmistir. Günümüzde görülen Ayasofya binasi, aslinda ayni yere üçüncü kez insa edilen kilise oldugundan "Üçüncü Ayasofya" olarak da bilinir. İlk iki kilise isyanlar sirasinda yikilmistir. Döneminin en genis kubbesi olan Ayasofya’nin merkezî kubbesi, Bizans döneminde birçok kez çökmüs, Mimar Sinan’in binaya istinat duvarlarini eklemesinden itibaren hiç çökmemistir.