Ey bin kocadan arta kalan kiz gibi dul Hala güzelliginde tazeligin büyüsü var Sarmis ufuklarini senin gene inatçi bir duman beyaz bir karanlik ki gittikçe artan agirliginin altinda her sey silinmis gibi bütün tablolar tozlu bir yogunlukla örtülü tozlu ve heybetli bir yogunluk ki bakanlar onun derinligine iyice sokulamaz korkar Ama bu derin karanlik örtü sana çok lâyik lâyik bu örtünüs sana ey zulümlér sâhasi Ey zulümler sâhasi… Evet ey parlak alan ey fâcialarla donanan isikli ve ihtisamli sâha Örtün evet ey felâket sahnesi… Örtün artik ey sehir Örtün ve sonsuz uyu ey dünyanin koca kahpesi Ey tozla çamurun çarpistigi eski sokaklar ey her açilan gedigi bir vak’a sayiklayan vîrâneler ey azililarin uykuya girdikleri yer Ey kapkara damlariyla ayaga kalkmis birer mâtemi s